Namık Kemal

22 Mayıs 2013 tarihinde tarafından eklendi.

NAMIK KEMAL (21 Aralık 1840 – 2 Aralık 1888)

Namık Kemal Tekirdağı’nda doğdu. Köklü bir aileye mensuptur, iki yaşında annesi­nin ölümü üzerine çocukluğu dedesi Abdüllâtif Paşa‘nm yanında, Kars ve Sofya’da geçli. Özel öğrenim gördü, İstanbul’a geldikten sonra Tercüme Odası‘na memur olarak girdi. (1857). Burada Fransızcasını ilerletti. Bu arada Dîvan tarzında şiirler yazdı ve “Encümen-i Şuarâ” toplantılarına katıldı.

Şinasi ile tanışması hayatında bir dönüm noktasıdır. 1862’den sonra Tasvir-i Efkâr‘da yazılar yayınlamaya başladı. Şinasi Paris’e gidince gazeteyi kendisi çıkardı. Ar­kadaşlarıyla Yeni Osmanlılar Cemiyeti‘ni kurunca, Hükümet onu İstanbul’dan uzak­laştırmak için Erzurum Vali Yardımcılığına tayin etti (1867). Bu göreve gitmek isteme­di; Mustafa Fazıl Paşa’nın davetine uyarak, Ziya Paşa ile Paris‘e gitti (1867). Oradan Londra‘ya geçti ve Ziya Paşa ile “Hürriyet” gazetesini çıkarmaya başladı. 1870’de ısrarlar üzerine İstanbul’a dödür ve arkadaşlarıyla ibret gazetesini çıkardı. Bir süre sonra da mutasarrıf olarak Gelibolu’ya gönderildi. Edebiyat çalışmalarına orada devam etti. İbret ve Hadika‘ya değişik imzalarla yazılar yazdı. Evrak-ı Perişan ve Vatan Yahut Silistre‘yi burada tamamladı. Bu görevden azledilince İstanbul’a döndü; İbret’in başına geçti.

Namık Kemal, Vatan Yahut Silistre piyesinin temsili sırasında meydana gelen olaylar yüzünden 5 Nisan 1873’te Mogosa’ya sürgün edildi, İbret kapatıldı, İbret’te yazan arkadaşları da Rodos ve Akka’ya gönderildi.

Namık Kemal Mogosa’da bulunduğu sürece edebiyatla uğraşmaya devam etti. Eser­lerinin pek çoğunu burada yazdı. Siyasî af çıkarılması üzerine 38 ay kaldığı Magosa’dan istanbul’a döndü. II. Abdülhamid döneminde “Şura-yı Devlet” üyeliğinde ve “Kanun-i Esasî Komisyonu“nda görevlendirildi. Bu arada I. Meşrutiyet ilân edildi.

Sultan Abdülhâmid‘in 1877 Türk – Rus Harbini bahane ederek Meclis-i Meb’usan‘ı kapatması üzerine, Meşrutiyet’i savunanlar İstanbul’dan uzaklaştırıldı, N. Kemal Midil­li’de ikamete memur edildi. Daha sonra buraya mutasarrıf oldu. 1884’de Rumların şikâyeti üzerine, önce Rodos mutasarrıflığına, sonra da Sakız mutasarrıflığına atandı. Burada vefat etti.

Namık Kemal’in fikir hayatı Şinasi’yi tanımasından sonra başladı. Gazetecilik mesleği onun gerçek kişiliğini bulmasına yol açtı, Avrupa’yı gördükten sonra ufku genişledi. Eskinin düşmanı, yeninin savunucusu ve uygulayıcısı oldu.

Namık Kemal’in hayatını siyasî ve sosyal görüşleri yönlendirmiştir. Siyasî görüş olarak Osmanlıcılık ve İslâm Birliğini, devlet yönetiminde ise Meşrutiyet‘i savun­muştur.

Sosyal görüşleri ise siyasî görüşleri doğrultusundadır. Vatan, hürriyet, hukuk, eğitim en çok üzerinde durduğu konulardır. Bu temleri manzum – nesir pek çok eserinde işledi. Ayrıca tenkid alanında, tarihî ve biyografik konularda da eserler verdi. Tenkidleri daha çok Dîvan edebiyatını yıkma ve yeni edebiyatın esasları üzerinedir.

Namık Kemal, Tanzimat devrinin en önemli dava ve edebiyat adamlarından biridir. Edebiyatın her türünde yazdığı eserlerle öncü oldu. Özellikle tiyatro ve roman türünün tanınmasında ve gelişmesinde katkıları büyüktür.

Eğitime büyük önem veren Namık Kemal, “sanat toplum içindir” görüşüne bağlı kaldı. Edebî eserlerinde romantizmin etkisinde kalmıştır.

Sağlığında kitap olarak basılmamış şiirleri, önce Rıza Nur, sonra da Sadettin Nüzhet Ergun tarafından kitap haline getirilmiştir. Diğer eserleri şunlardır :

Romanları : İntibah Yahut Ali Bey‘in Sergüzeşti, Cezmi. Tiyatroları ; Vatan Yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Akif Bey, Gülnihal, Celâleddin-i Harzemşah, Kara Belâ. Tarih Yazılar ; Devr-i istilâ, Barîka-i Zafer, Evrâk-ı Perîşân, Kanije. Osmanlı Tarihi. Tenkit Yazıları ; Tahrîb-i Hârâbat, Tâkib, irfan Paşa’ya Mektup, Celâl Mukaddimesi, Son Pişmanlık Mukaddime­si, Mes Prisons Muahezenamesi. Ayrıca Ru’yâ isimli bir de mensur eseri bulun­maktadır.

Etiketler:

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
GÜLNİHAL ÖZETİ