Divan Edebiyatında (Şiirinde) Mazmun
Mazmunculuk :
Divan edebiyatı mazmuncu bir edebiyattır. Mazmun, bir söze, özel bir anlam yüklemektir. Artık, bu söz kendi anlamıyla değerlendirilmez. Önemli olan, söze verilmiş olan özel anlamıdır. Başka bir deyişle. Divan şiirinde, belli sözler belli anlamlara gelir. Buna, mazmun denir.
Sözgelimi, “servi” kelimesi sevgilinin “boy”u anlamına gelir.
Sümbül, çiçeği değil, saçı belirtir.
Yuva(lâne). sevgilinin zülfüdür, içinde gönül kuşu vardır.
Sultan, sevgilidir.
Lâle, Gül; yanaktır.
Göz, hastadır. (Hep sevgiliye ağladığı için.)
Dudak; gonca, nokta mazmunuyla söylenir.
İnci, diştir.
Nergis, göz veya beklemenin yerini tutar.
Çınar yaprağı, eldir.
Bağ, saçtır. (Aşığın elini kolunu bağlar).
Perişanlık, zülf ile anlatılır.
Bunlar, Divan şiirindeki yüzlerce mazmundan bazıları ve belli başlılarıdır.
Bazı Örnekler:
Serv:
Ah eylediğim serv-i hırâmânın içündür
Kan ağladığım gonce-i handanın içündür
Fuzûlî
(Kelimeler: Serv-i hırâman : Salınan selvi. gonce-i handan : Gülen gonca).
2. Bir sevr-kadin bende-i efgendesi olsun
Âlemde o kim gussadan âzâd olayın der Rûhî-î Bağdadî
(Kelimeler : Serv-kad : Selvi boylu, bende-i efgende : Kul, köle, gussa : Kaygı, keder).
Birinci Beytin Açıklaması:
Salınan selvi için ah eyler, gülen gonca için kan ağlarım.
Salınan selvi, mazmundur; yürürken salınan sevgiliyi anlatır. Gonce-i handan, mazmundur; sevgilinin gülen dudağını anlatır.
İkinci Beytin Açıklaması:
Eğer, dünyada, kaygı ve kederden uzak olayım dersen, bir selvi boylunun, kulu, kölesi (âşığı) ol.
Selvi boylu, mazmundur, sevgili demektir.
Sümbül :
Sümbüllerini matem edüb çözsün ağlasun
Dâmene döksün eşk-i ftrâvâm kûhsâr
Bakî
(Kelimeler: matem : Yas, dâmen : Etek. eşk-i firâvân : Bol gözyaşı, kûhsâr: Dağlar).
Beytin Açıklaması :
Dağlar (yaşlı bir kadına benzetiliyor), saçlarını çözüp dağıtarak yas tutsun ve bol göz yaşlarını eteğine döksün.
Mazmunlar:
Sümbül, saç anlamına geliyor. gözyaşı, yağmur sözünü karşılıyor.
Zülüf (Zülf):
Âşiyân-ı mürg-i dil zült’-i perîşânmdadır
Kande olsam ey peri gönlüm senin yanındadır.
Fuzûlî
(Kelimeler : âşiyân : Yuva. mürg : Kuş. dil: Gönül, zülf-i perişan : Darmadağınık saçlar, kande : Nerede, perî : Güzel kız. sevgili).
Beytin Açıklaması :
Gönül kuşunun yuvası, darmadağınık saçlarındadır. Ey peri, ben nerede olursam olayım, gönlüm hep senin yanındadır.
Mazmunlar :
zülüf, perişanlığı çağrıştırıyor. zülüf, yuva kavramını veriyor, perî, sevgili anlamında kullanılıyor.
Sultan :
Ol perî-veş kim melâhat milkinin sultânıdır
Hükm onun hükmü bana ferman onun fermanıdır.
Fuzûlî
(Kelimeler : 01: O perî-veş: peri gibi. Melâhat milki: Güzellik ülkesi, sultan : padişah, hükm : Hüküm, söz geçirme: ferman : Buyruk).
Beytin Açıklaması :
O peri yüzlü sevgili ki güzellik ülkesinin sultanıdır. Bana, söz onun sözüdür, buyruk onun buyruğudur.
Mazmun
peri, sevgili demektir.
Sultan, sevgili anlamına geliyor.
Nergis, gül .
Gül hasretinle yollara dutsun kulağını
Nergis gibi kıyamete dek çeksün intizâr
Bakî
(Kelimeler: hasret: Özlem, intizâr: Beklemek.)
Beytin Açıklaması :
Gül, özlem içinde kulağını yollara tutarak (padişahın ayak sesini) dinlesin ve nergis gibi kıyamete kadar beklesin. (Bu beyit, Sultan Süleyman’ın ölümü üstüne yazılmıştır).
Mazmunlar :
Gül, kulak kelimesini veriyor.
Nergis, beklemenin sembolü olur.
Sonuç : Divan edebiyatının öze yönelik başlıca özellikleri bunlardır. Divan edebiyatının gerek şekle, gerekse öze yönelik olan nitelikleri bilinmeden. Divan şiirini gereğince anlamak, mümkün değildir.
Çünkü, Divan edebiyatı, kuralcı bir edebiyattır : Kurallara uyan fakat, başarısız bir şair, kurallara uymayan fakat başarılı bir şairden daha üstündür.
Kurallara uyma bakımından 13. yüzyılda Hoca Dehhânî’den başlayarak Şeyh Galip’e kadar 600 yıl süren Divan edebiyatı ürünleri, sanki bir tek şair tarafından yazılmış gibidir.
Divan edebiyatının genel özelliklerini, örnekleriyle tanıttıktan sonra, 13. yüzyıl Divan edebiyatının şairlerine ve şiirlerine dönebiliriz.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.