Dinî Tasavvufi Halk Şiiri
Dinî-tasavvufi halk şiiri – Tasavvuf Edebiyatı Genel Özellikleri
Tasavvuf felsefesine bağlı şairlerin dinî ve tasavvufi temalarda dile getirdikleri ve yazdıkları şiirler, bu şiir geleneğini ortaya çıkarmıştır. Bu şiir geleneğinin en belirgin özellikleri ise şunlardır:
1. Bu gelenekte şiir, sanatsal bir uğraştan ziyade tasavvufi düşünceyi yaymada, kabullendirmede ve geliştirmede bir araç olarak düşünülmüştür.
2. Dinî-tasavvufi halk şiiri, divan edebiyatı ve âşık edebiyatına göre daha çok insana seslenmiştir.
3. Bu şiir geleneği tarihsel süreçte toplumsal bir fonksiyon görmüş, özellikle Moğol istilasının ve Orta Asya’dan Anadolu’ya göçlerin sürdüğü asırlarda toplumda birlik ve düzenin oluşmasını sağlayarak Anadolu coğrafyasının vatanlaştırılmasına katkı sağlamıştır
4. Dinî-tasavvufi halk şiirinde halkın çoğunun anlayabileceği bir Türkçenin kullanılmasına özen gösterilmiştir.
5. Bu şiir geleneği Türkler Anadolu’ya henüz yerleşmeden önce ortaya çıkmıştır. Dinî-tasavvufi halk şiirinin kurucusu Hoca Ahmet Yesevî, bu şiir geleneğinin ilk ürünleri de Hoca Ahmet Yesevî’nin hikmetleridir.
6. Dinî-tasavvufi halk şiirinde yaygın olarak hece, zaman zaman da aruz ölçüsü kullanılmıştır.
7. Bu şiir geleneğinde divan edebiyatı nazım şekillerinden en çok gazel ve mesnevi; âşık edebiyatı nazım şekillerinden de en çok koşma ve semai kullanılmıştır.
8. Şiirler çoğunlukla tekkelerde zikir esnasında belli bir ezgiyle okunmuştur.
9. Dinî-tasavvufi halk şiiri geleneğinin en önemli nazım türü ilahidir. Nefes, devriye, nutuk, sathiye gibi nazım türleri de bu şiir geleneği içinde değerlendirilir.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.