Araba Sevdası Özeti
BAŞLICA KİŞİLER:
Bihruz Bey: Yirmi üç yirmi dört yaşında; giyinişi, konuşma tarzı ve davranışları ile tam bir züppe, Avrupa hayranıdır.
Bihruz’un annesi: Saf, müşfik ve cahil bir kadındır.
Periveş: Sarışın, güzel ve kibar görünüşlü kötü bir kadındır.
Keşfi Bey: Bihruz’un kalemden (resmî kuruluşlarda yazı işlerinin görüldüğü yer) arkadaşıdır. Yalancılık ve dalkavukluğu alışkanlık hâline getirmiş bir insandır.
Araba Sevdası Özeti:
Bir paşanın nazlı büyütülmüş oğlu olan Bihruz Bey, babası Anadolu’da valiliklerde bulunduğu için iyi bir tahsil ve terbiye görmemiş, yirmi dört yaşında bir gençtir. Özel hocalardan Fransızca ders almış fakat onu da becerememiştir. Babası ölünce, annesiyle kendisine yirmi sekiz bin liralık bir miras kalır. O zamana göre büyük bir servet olan bu parayı yemekle bitip tükenmez zanneder. Yazları Çamlıca’da, kışın Süleymaniye’de otururlar. Bihruz’un bütün merakı pek zarif faytonuy-la gezinti yerlerinde dolaşıp, kendini göstermek, herkesten daha şık giyinmeye çalışmak, Türkçe cümleler arasında Fransızca kelimeler kullanmak, berber, kunduracı, terzi ve garson gibi halk tabakasından insanlarla, özellikle Fransızca bilmeyenlerle Fransızca konuşmaktır. Böylece Batılı olduğunu göstermek ister. Çalışmakta olduğu kaleme ise arada sırada uğrar. Bir gün arabasıyla Çamlıca’da dolaşırken, güzel bir landoda (dört tekerlekli, içinde dingillere paralel olarak düzenlenmiş karşılıklı iki oturma sırası bulunan, üstü açılıp kapanabilen çift körüklü binek arabası) çok güzel bir kadına rastlar. Bir anda ona âşık olur. Kıza çiçek verir ertesi hafta arabasına bir mektup atar. Fakat o günden sonra kadını bir daha göremez. Onu çok yüksek bir aileden veya Parisli, araba, konak ve uşak sahibi bir kadın zanneder. Bir yığın hayale kapılır. Hâlbuki bu, Periveş adlı kötü bir kadındır.
Bihruz Bey’in, kalemden Keşfi Bey adında bir arkadaşı vardır. Yalancılığı ile ünlü bir adam olan Keşfi Bey, Kızdan haber alamadığı için çok üzülen Bihruz’a Periveş’in öldüğünü söyler. Delikanlı, büyük bir acıya düşer; yemeden içmeden kesilir. Evini ve annesini ihmal etmeye başlar. Sevgilisinin mezarının nerede olduğunu bile bilmemektedir. Bu arada artık serveti de tükenmeye başlamıştır. Bir ramazan akşamı Şehzadebaşı’nda dolaşırken, Periveş’e çok benzeyen bir kıza tesadüf eder. Onu, sevgilisinin kız kardeşi zannederek yanına gider, Periveş’in mezarını sorar. Kızın alaylı kahkahaları arasında karşısındakinin Periveş olduğunu öğrenir fakat Periveş öyle sandığı gibi yüksek bir aileden değil, aksine kötü bir kadındır. Başından beri Periveş kadar ilgisini çekmiş olan fayton da Periveş’in de¬ğildir, kiralanmıştır. Böylece ikinci bir hayal kırıklığına uğrar. Periveş’le yanındaki Çengi Hanım’ın hakaretleri ve gülüşmeleri arasında oradan uzaklaşır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.