Hacı Bayram Veli
HACI BAYRAM VELÎ (1352 – 1429)
Ankara’nın Çubuk ilçesinin Solfasol (Zülfâzıl) köyünde doğmuştur. Zamanın en iyi öğrenimini yapmış, sonraları kendini tasavvufa vermiştir.Hacı Bayram Velî, Fatih Sultan Mehmet‘in hocası olan Ak Şemsettin‘i de yetiştirmiş ulu bir kişidir. Şiirleri, son derece güzeldir.Ne yazık ki bu değerli şairden elimizde sadece beş şiir vardır. Bu şiirler, dil, anlatım ve duygu zenginliği bakımından çok başarılıdır.Beş şiirden, üç tanesini hece, iki tanesini aruz vezniyle yazmıştır. Ancak, Hacı Bayram’ın bütün şiirleri herhalde bu kadar değildir.
Örnekler :
Bilmek istersen seni Can içre ara canı Geç canından, bul anı Sen seni bil sen seni
Kim bildi ef alini Ol bildi sıfatını Anda gördü zâtını Sen seni bil. sen seni
Görünen sıfatıdır Anı gören zâtıdır Gayri ne hacâtıdır Sen seni bil sen seni
Kim ki hayrete vardı Nura müstağrak oldu Tevhid-i Zât’ı buldu Sen seni bil sen seni Bayram özünü bildi Bileni anda buldu Bulan ol kendi oldu Sen seni bil sen seni
(Kelimeler : efal : işler, eylemler. Zât ve sıfat : Tanrının özellikleri, görüntüleri. Gayri : Başkası, hacat : Gerek, ihtiyaç, hayret : Tanrı hayranlığı nur Tanrı ışığı, müstağrak : Gömülme, tevhit: Birlik. Zât: (Bu şiirde) Tanrı.
Açıklama
Kendini bilmek, anlamak istersen, canının içindeki canı (Tanrı’yı) ara. Canından geçmedikçe, onu (Tanrı’yı) bulamazsın. Sen seni bilmelisin. Yoksa hiçbir şey bilmiş olamazsın.
Kim ki (Tanrı’mn) yaptığı işleri bildi, kendini Tann’da buldu, işte Tanrı’yı o bildi.
Her görünen şey, Tanrı’nın özellikleridir, görüntüleridir. Tanrı’yı görmek için bunlar yeterlidir.
Kim ki Tanrı’ya hayran kaldı. O, ışığında doldu. Çünkü senin birliğine ulaştı.
Bayram. (Hacı Bayram), özünü bildi. Tanrı’dan bir parça olduğunu anladı. Bütün bunları (Hacı Bayram’a) Tanrı bildirdi.
Noldu bu gönlüm, noldu bu gönlüm Derd ü gam ile doldu bu gönlüm Yandı bu gönlüm, yandı bu gönlüm Yanmada derman buldu bu gönlüm
Yan. ey gönül yan. yan ey gönül yan Yanmadan oldu derdime derman Pervane gibi pervane gibi Şem’ine aşkın yandı bu gönlüm Gerçi ki yandı gerçeğe yandı Rengine aşkın cümle boyandı Kendinde buldu kendinde buldu Matlûbunu hoş buldu bu gönlüm Sevâd-ı âzam sevâd-ı azam Belki oluptur arş-ı muazzaâm Mesken-i cânân mesken-i cânân Olsa aceb mi şimdi bu gönlüm Seyr-i Billak’tır seyr-i Billak’tır Fenafillah’tır fenâfillahtır Âyinesinde âyinesinde Gerd-i Sivâ’yı buldu bu gönlüm
Bayram’ın imdi bayramım imdi Bayram ederler yâr ile şimdi Hamd u senalar hamd u senalar Yâr ile bayram kıldı bu gönlüm
(Kelimeler : derdügam : Dert ve üzüntü, pervane : Mumun yöresinde dönen küçük kelebek, şem ; Mum. matlûb : İstenilen, şevâd-ı âzam : ulu şehir, Mekke, aşr-ı muazzam : Göğün en yüksek olan g. katı. mesken-i Cânân : Tanrı’nın bulunduğu yer. seyr-i Billâh : Tanrı’nın katında gezmek, fenafillah : Tann’da yok olmak, âyine : Ayna. gerd-i siva : Tanrı’dan başka olan şeylerin tozu. imdi: Şimdi, hamd u sena : tanrı’ya şükretmek)
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.