Divan Şiirinde Söz Sanatları
Divan şiiri, söz sanatlarına çok yer verir. Halk şiirinde de söz sanatları vardır, fakat bu sanatlar özellikle yapılmamıştır. Şiirin özünde önemli bir yer tutmaz. Halk şiiri için önemli olan söyleyiş güzelliğidir :
Ak bilekte sarı hakik
Zülüfü gerdane dökük
Gözü mehil kaşı yıkık
Dostum neler gördüm bu gün
(Karacaoğlan)
Bu dörtlükte özellikle yapılan hiç bir söz sanatı yoktur. Dörtlükte, çok güzel, çok içten bir söyleyiş vardır. Bu sıcak ve kolay söyleyiş, insanı hemen sarıyor.
Oysa, Divan şiirinde söyleyiş güzelliği nerdeyse ikinci plânda kalmıştır. Divan şiirinde süs, ister istemez birinci plândadır. Divan şiirini süslü yapan, iç içe girmiş olan söz sanatlarıdır. Bu sanatları bilmeden, bulmadan ve çözmeden, öze inilemez ve o ince anlama ulaşılamaz.
Divan şiirinde en çok yapılan söz sanatlan şunlardır :
Mecaz : (sözü gerçek anlamı dışında kullanma), teşbih (zayıfı güçlüye benzetme), tesbih’in değişik biçimleri olan istiare, abartma (mübalağa; bir şeyi olduğundan çok gösterme), tezat (zıt kavramları birarada kullanma), tenasüp (anlamca ilgili kelimeleri bir beyitte toplama), hüsn-i ta’lil (olayı gerçek sebebi yerine güzel bir sebebe bağlama, tevriye (sözü, her iki anlama da gelecek şekilde kullanma…)
Divan şairleri, söz sanatlarım, özellikle kullanır. Okuyucunun, Divan şiirinin anlamına ulaşması için bu söz sanallarını bilmesi, bulması ve çözmesi şarttır. Divan şiirini, “çok ve sert kabuklu fakat içi pek lezzetli bir cevize” benzetenler bu bakımdan çok haklıdır.
Nedim’den bir Örnek :
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana
Mey sözülmüş şişeden ruhsâr-ı al olmuş sana
(Kelimeler: hadde : Kalın ve kızgın demirin içinden geçtiği ve böylece inceldiği âlet. nezâket: incelik, yâl ü bâl: Boy bos. mey : Şarap, ruhsâr: Yanak).
Beyitin Söz Sanatları :
Tenasüp : hadde, nezâket, yâl ü bâl, mey, ruhsâr (Bu kelimeler anlamca birbiriyle ilgilidir. Hadde, inceltir; nezâket, inceliktir, boy – bos ince olmalıdır, mey, kırmızıdır, ruhsâr da kırmızıdır.)
Mecaz : inceliğin daha da incelerek sevgiliye boy olması.
Abartma : inceliğin haddeden geçirilerek iyice incelülmesi.
Benzetme : Yanak, şaraba benziyor. (Renk bakımından, ikisi de kırmızı.)
Beyitin anlamca açıklamasına geçmeden önce, şairin tasvir ettiği güzeli gözünüzde şöyle bir canlandırınız.
Bir sevgili var. ince mi ince… Onun yanında, incelik bile kaba kalıyor… Bu yüzden, incelik, iyice inceldikten sonra ona boy ve bel yapılıyor. Şarap kırmızısı, ona hemen yanak rengi olamıyor. Şarap, ancak süzüldükten, gerçek kırmızılığına ulaştıktan sonra sevgiliye yanak rengi olabiliyor.
Beyitte anlatılan sevgili, işte, köyle bir kadındır. Şimdi beyiti, birkaç cümleyle açıklayabiliriz:
İncelik, haddeden geçirilerek sana boy-bos; şarap, iyice süzüldükten sonra sana yanak rengi olmuştur.
Beyitteki sevgili, hayâl ölçülerine göre, eşsiz bir güzeldir. Fakat, gerçekte böyle bir insan olabilir mi? Öyle bir kadın ki, boy – bos, bel, ip ince tel gibi… Yanağı, kırmızının ötesinde kırmızı… Hiç şüphesiz gerçekte böyle bir insan olamaz. Somut olarak böyle bir sevgilinin olması mümkün değildir. Bu, Divan edebiyatının bir özelliğini daha ortaya çıkarıyor. Divan edebiyatı, soyut (hayâli) bir edebiyattır.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmamış.